top of page
Yazarın fotoğrafıİrem Sefa Yayımlar

Güçlü Yanlarına Odaklanan Marka Olur




Kadınlar, her alanda olduğu gibi iş hayatında da yıllardır sayısız başarıya imza atıyor, fakat hala pek çok kadın Imposter sendromu ile kendi hayatı için atabileceği adımların önüne kendi engel koyuyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, kadınların iş dünyasındaki yerini güçlendirmenin, kendi değerini küçümsemeden ortaya koymanın ve kişisel markalarını cesurca inşa etmenin önemi üzerine düşünmenin tam zamanı! 

Kişisel markalaşma süreci, zayıf yanları geliştirmekten ziyade güçlü ve benzersiz yanlara odaklanmakla ilgili. Hepimizin zayıf yanları var, gördüğünüz, bildiğiniz, ilham aldığınız herkes her şeyi mükemmel yapmıyor. Fakat alanında marka olan kişilerin bir farkı var; güçlü olan özelliklerine odaklanıyor, bunu öne çıkartıyor ve algısını bu yönde şekillendiriyor. Her konuda mükemmel olmaya çalışmıyor, en iyi yaptığı şeyi mükemmel yapmaya çalışıyor. Çünkü, güçlü yanlarına odaklanan marka olur. Zayıf yanlarını mükemmel yapmaya çalışanlar ancak ve ancak zaman kaybeder.

Güçlü yanlarınıza odaklanmak, hem kişisel hem de profesyonel gelişiminiz için temel bir stratejidir. Bu yaklaşım, kendinize olan güveninizi artırır, motivasyonunuzu yükseltir ve kariyer yolculuğunuzda sizi daha başarılı kılar. Aynı zamanda kişisel marka algınızda odaklanmanızı, marka değerinizi artırmanızı ve hedeflediğiniz fırsatları kendinizi çekmenizi sağlar.

İş hayatında güçlü yönlerinize odaklanarak görünür olmak, etki alanınızı genişletmek ve bunun maddi-manevi karşılığını almak için hangi adımları izleyebilirsiniz? 

1. Kendi Güçlü Yanlarınızı Tanıyın


  • Kendinizi Değerlendirin: Kendinize, hangi konularda iyi olduğunuzu, hangi aktivitelerin sizi heyecanlandırdığını ve enerjinizi yükselttiğini sorun. Yaparken zamanın nasıl geçtiğini farketmediğiniz işler, bu konuda size ipucu verebilir. Güçlü yanlarınızı sadece yetenekleriniz değil; kurduğunuz bağ, yarattığınız duygu, deneyim, uzmanlık, başarılar, referanslar ve tutkunuzdan oluşan benzersiz bir kombinasyon olarak düşünün.

  • Geri Bildirim Alın: Meslektaşlarınızdan, yöneticilerinizden ve mentorlarınızdan güçlü yanlarınızla ilgili geri bildirimler isteyin. Başkalarının sizde gördüğü güçlü yanlar, bazen sizin fark etmediğiniz güçlü yanlarınızı ortaya çıkarabilir.


2. Güçlü Yanlarınızı Geliştirin


  • Eğitim ve Öğrenme: Zayıf yanlarınızı geliştirmek için değil, güçlü yanlarınızı güçlendirmek için eğitim alın. Bu, sizin bu alanlarda daha da uzmanlaşmanıza ve kendinizi geliştirmenize yardımcı olur.

  • Pratik Yapın: Güçlü yanlarınızı düzenli olarak pratik yaparak geliştirin. Ne kadar çok pratik yaparsanız, o alandaki yetenekleriniz o kadar artar.


3. Güçlü Yanlarınızı Kariyerinize Entegre Edin


  • Görev ve Projelerde Kullanın: Günlük işlerinizde ve üstlendiğiniz projelerde güçlü yanlarınızı aktif olarak kullanmaya çalışın. Bu, işinizde daha verimli ve başarılı olmanıza yardımcı olur.

  • Rol ve Pozisyon Seçimi: Kariyerinizde ilerlerken, güçlü yanlarınıza uygun rolleri ve pozisyonları tercih edin. Güçlü yanlarınızı kullanmadığınız işlerde parlayamazsınız. Ayrıca güçlü yanlarınızı kullandığınız roller, iş tatmininizi ve başarınızı artırır.


4. Güçlü Yanlarınızı Tanıtın


  • Kişisel Markanızı Oluşturun: Güçlü yanlarınızı kişisel markanızın bir parçası haline getirin. LinkedIn profili, kişisel blog veya portföy sitenizde bu yönlerinizi vurgulayın.

  • Başarı Hikayelerini Paylaşın: Güçlü yanlarınızı kullandığınız ve başarılı olduğunuz projeleri ve deneyimleri paylaşın. Bu, hem ağınızı genişletmenize hem de potansiyel işverenlere ya da müşterilere güçlü yanlarınızı göstermenize yardımcı olur.


5. Esnek ve Açık Fikirli Olun


  • Yeni Deneyimlere Açık Olun: Güçlü yanlarınızı farklı alanlarda ve yeni durumlarla test edin. Bu, yeteneklerinizin farklı yönlerini keşfetmenize ve geliştirmenize olanak tanır.

  • Zayıf Yönlerinizi Kabul Edin: Herkesin zayıf yönleri vardır. Zayıf yanlarınızı geliştirmeye odaklanmayın. Güçlü yanlarınıza odaklanmanın kariyerinizde ve kişisel marka değerinizi artırmanızda daha etkili olabileceğini unutmayın.



Kişisel Marka Stratejisi ile Imposter Sendromunun Ötesine Geçin:

Güçlü yanlarınızı başkalarına anlatabilmek için önce buun kendiniz görmeniz gerekiyor. Bunun için önünüzde duran engellerde biri de Imposter sendromudur: Genellikle başarılı kişiler, kariyerlerinde oldukça başarılı ilerlemelerine rağmen geldikleri noktaya şans eseri geldiklerini, bu başarıyı hak etmediklerini düşündükleri gözlemlenmiştir. Yapılan çalışmalar insanların %70’inin hayatında en az bir defa Imposter Sendromu yaşadığını göstermektedir. Tahmin edersiniz ki bu oran kadınlarda çok daha yüksek.

İçinizdeki o sese meydan okumak ve kendinizi daha cesur ifade etmek için kişisel markalaşma kritik bir araçtır. Oluşturduğunuz etkili kişisel marka stratejisi sayesinde hedef kitlenizin gözünde yarattığınız algı ile özgünlüğünüzü ortaya koyabilirsiniz. Bunun için;


  • Kendi Hikayenizi Sahiplenin: Kendi başarılarınızın ve yeteneklerinizin farkında olun ve bunları güçlü bir şekilde ifade edin. Kendi hikayenizi sahiplenmek, Imposter sendromunun üstesinden gelmenize yardımcı olur. Çünkü, siz ancak yaptığınız işin değerini ve farkını görürseniz, bunu başkalarına da anlatabilirsiniz. 

  • Değerlerinizi ve Uzmanlığınızı Ön Plana Çıkarın: Kişisel markanız, sadece iş başarılarınızdan ibaret değildir. İnançlarınız, değerleriniz ve nasıl bir fark yaratmak istediğinizle ilgili de bir mesajdır. Kişisel marka piramidinin merkezinde, sizin misyonunuz yer alır. O yüzden öncelikle yaptığınız işi “neden” yaptığınızın farkında olun ve bunu vurgulayın. Sonrasında nasıl yaptığınız ve ne yaptığınızı anlatın.

  • Topluluklara Katılın ve Network Oluşturun: Güçlü bir profesyonel network ve mentorluk ilişkileri, kariyer yolculuğunuzda önemli kilometre taşları olabilir. Başarılı iş insanlarıyla, meslek grubunuzdaki toplululuklarla ilişkiler kurmak, kendi yolunuzu çizerken size ilham ve rehberlik sağlayabilir.



Harekete Geçin:

Sadece kendiniz için değil, iş dünyasındaki diğer kadınlar için de bir fark yaratma kararlılığıyla harekete geçin. Bugünden başlayarak; Kendi güçlü yanlarınızı vurgulayan bir kişisel marka stratejisi oluşturun. Online varlığınızı gözden geçirin, LinkedIn profilinizi güncelleyin ve uzmanlığınızı sergileyen içerikler paylaşın. Kendi kariyer yolculuğunuzda yaşadığınız zorlukları ve nasıl üstesinden geldiğinizi paylaşarak diğer kadınlara ilham olun. Sosyal medyada, bloglarda veya panel konuşmalarında deneyimlerinizi paylaşarak, başkalarına rehberlik edin. Yeni projelerde liderlik yapın, konfor alanınızın dışına çıkın ve yeni fırsatlar arayın. Kendi potansiyelinizi maksimize etmek ve görünürlüğünüzü artırmak için cesaret gerektiren adımlar atın. Kendi başarılarınızı ve etrafınızdaki diğer kadınların başarılarını kutlayın. Bu başarılar size küçük de görünse, emin olun yaptığınız her işte, düşündüğünüzden çok daha büyük bir etki, fark ve fayda yarattınız. Takdir ve teşvik, motivasyonu ve topluluk duygusunu artırır.

Unutmayın, her birimizin iş hayatında yer alması ve kişisel markamızı cesurca inşa etmemiz, sadece kendi geleceğimizi değil, tüm dünyayı daha yaşanılır bir yer haline getirme potansiyeline sahip. Bu yüzden, bugün, kendiniz için daha cesur ve daha parlak bir gelecek inşa etmeye bugünden başlayın. Imposter sendromunun ötesine geçin ve ideallerinizin peşinden giderek değerinizin karşılığını alın. Çünkü siz, bu başarıyı sonuna kadar hak ediyorsunuz.


0 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page