Günümüzde, kişisel markalaşma artık sadece bir seçenek değil, iş hayatında profesyonel başarının temel yetkinliği haline geldi. Kişisel markalaşmada seçicilik ve odaklanma, kariyerinizde, iş birliklerinizde, katıldığını toplantılarda ve hatta günlük etkileşimlerde dikkatlice ve stratejik bir şekilde kararlar almak anlamına gelir. Bu yaklaşım, kendi profesyonel kimliğiniz ve markanızın nasıl algılandığı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kişisel markalaşmada seçicilik ve odaklanma, özellikle kadın profesyoneller için, “Başarılı Kadından Marka Kadına” giden yolda son derece güçlü bir araç olarak kullanılabilir.
Her hafta farklı sektörlerden, farklı meslek gruplarından kişilerle Kişisel Marka Danışmanlığı keşif görüşmeleri yapıyorum. Görüşmelerim boyunca, bu kişilerin neden kişisel marka danışmanlığına ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışıyorum. Alanında çok deneyimli, çok yetkin ve çok başarılı birçok profesyonelin temel sorunu: seçicilik ve odaklanma. Fırsatların çok ve erişilebilir olduğu bir dünyada, birçok profesyonel, fırsatlar arasından seçim yapmak, zaman ve emek yatırımını neye yapacağını iyi seçmek ve neye 'hayır' demesi gerektiğini anlamak konusunda hem yol haritasını kaybediyor, hem de yolda kayboluyor. Başladığı noktada, özellikle tek bir konuda çok tutkulu ve heyecanlı iken, zaman ilerledikçe başka alanlara ilgi duyan ve deneyim yelpazesini genişletmek isterken hem algısını, hem zamanını hem de odağını dağıtan bir çok kadınla karşılaşıyorum. Ortak sorun şu: “Bu kadar çok şey yapıyorum ama birçok insan benim tam ne yaptığımı anlamıyor. Zaten tam olarak yaptığım işin değerini anlatmak konusunda çok rahat değilim, farklı konulara dağılınca kimse benim ne yaptığımı kimse anlamıyor. Ben, bir şeye odaklanmak ve o alanı sahiplenmek istiyorum”. Kişisel markalaşmada bir alanı sahiplenmek, seçici olmak ve odaklanmak çok önemli çünkü her şeyin markası olamazsınız, ancak size ait olan ve en iyi yaptığınız, süreklilik sağladığınız, derinleştiğiniz ve odaklandığınız alanda marka olabilirsiniz.
Kişisel markalaşma sürecinde seçiciliğin ve odaklanmanın faydalarını sıralamak gerekirse;
Kişisel Değerlerinizi Kariyerinizin Merkezine Koymak:
Kişisel markanız, profesyonel becerilerinizin yanı sıra kişisel değerlerinizi de yansıtmalı. Bu değerler, kariyer yolculuğundaki kararlarınızda ve işinizde bir pusula görevi görebilir. Kişisel markalaşma sürecinde kariyer ve iş fırsatlarını değerlendirirken kişisel değerleri, merkeze almak gerekir. Size çok çekici gelen kariyer, iş ve büyüme fırsatları, kişisel değerlerinizle çakışırsa, hem kişisel markanızın tutarlı bir şekilde büyümesine engel olur, hem de içsel olarak kendinizi bu yolda rahat hissedemezsiniz. Bu sebeple seçicilik, kişisel değerlere uygun fırsatları ve etkileşimleri belirlemenize yardımcı olur. Kişisel değerlerinize uygun olarak odaklandığınız ve seçici davrandığınız alanlar, sizin benzersiz hikayenizi, güçlü yanlarınızı, ve profesyonel kimliğinizi, iş hayatında çok daha güçlü bir şekilde yansıtmanızı sağlar.
Marka Bütünlüğünü Korumak:
Seçici olmak, sizin için uygun olmayan fırsatları, projeleri veya işbirliklerini reddetmenize olanak tanır. Neye hayır diyeceğinizi bilmeniz, neye evet diyeceğinizi bilmeniz kadar önemli. Bu, kişisel markanızın tutarlı bir izlenim sergilemesine ve marka bütünlüğünü korumasına yardımcı olur. Kişisel marka, başkalarının zihninde sizinle ilgili oluşan algı, duygu ve düşüncelerin toplamıdır. Her fırsatı kabul etmek, markanızın vaadinden ve odaklandığınız alandan sapmanıza, algınızın dağılmasına neden olabilir. Algı tutarlılığını sağlayarak seçici olmak ve odaklanmak, kişisel marka konumlandırmanızı güçlendirdiği için marka bütünlüğünü korumanızı sağlar.
Uzmanlık Alanınızda Derinleşmek:
Seçicilik, belirli bir alanda derinleşmenizi ve o alanda uzmanlaşmanızı sağlar. Her türlü fırsatı kabul etmek yerine, belirli bir alanı veya beceri setini hedef alarak, o alandaki otoritenizi ve bilgi birikiminizi artırırsınız. Düşünün ki, bir restoransınız var ve her türden yemeği sunmaya çalışıyorsunuz. Bu durumda, hiçbir alanda uzmanlaşamazsınız ve müşterileriniz ne bekleyeceğini bilemez. Ancak, belirli bir mutfakta uzmanlaşırsanız, o alanda bir marka haline gelebilirsiniz. Kişisel markanız da böyledir. Ne istediğinizi ve ne sunduğunuzu net bir şekilde ifade ederek, odaklandığınız konuda derinleşerek alanınızda bir otorite haline gelebilirsiniz. Belirli bir alanda derinleşmek ve o alanda bilgi birikimi oluşturmak, sizi o alanda uzman olarak konumlandırır. Bu, hem sektörünüzde hem de genel iş dünyasında saygınlık kazanmanıza yardımcı olur. Seçicilik, bu süreçte hangi fırsatların size en uygun olduğunu belirlemenize yardımcı olur.
Değerinizi Artırmak:
Ne zaman 'evet' ve ne zaman 'hayır' diyeceğinizi bilmek, profesyonel değerinizi artırır. Seçici olmak, zamanınızı ve enerjinizi en değerli bulduğunuz ve en çok getiri sağlayacak alanlara odaklamanıza olanak tanır. Forbes dergisinde yayımlanan "The Power of Saying No: How Selectivity Elevates Your Professional Standing" adlı makale, seçiciliğin profesyonel gelişim üzerindeki etkilerini inceliyor. Makale, her fırsatı kabul etmek yerine, doğru fırsatları seçmenin kariyer yolunda ilerlemek için önemli olduğunu vurguluyor. Her fırsatı kabul etmek, markanızın değerini ve netliğini düşürebilir, algısını dağıtabilir. Her yerde, her konferansta, her etkinlikte gördüğünüz, aynı şeyleri tekrar eden insanların değeri, gözünüzde düşebilir.
Ağ Kalitesini Yükseltmek:
Profesyonel ağınızı geliştirirken seçici olun. Seçicilik, ağınızı daha kaliteli ve ilgili bağlantılarla geliştirmenize yardımcı olur. Herkese açık olmak yerine, sizinle benzer değerleri ve hedefleri paylaşan kişilerle bağlantı hatta ‘bağ’ kurmanız, daha etkili ve anlamlı ilişkiler kurmanıza olanak tanır. İlişkilerinizi, hedeflerinize ve kişisel marka stratejinize uygun şekilde kurun ve geliştirin. Bu, sizi doğru insanlarla bağlantıya geçirecek ve kariyerinizde ilerlemenize katkı sağlayacak. Herkesin sizi tanıması gerekmiyor, uzmanlığınızda etkilemek ve fark yaratmak istediğiniz kitle sizi bilsin, yeterli.
Kaynakları Etkili Kullanmak:
Günümüz iş dünyasının en önemli sorunlarından biri özellikle: “Zamansızlık”.Bu da, her yere yetişmek isterken hiçbir yere tam olarak yetişemeyen ve yaptığı işi önceliklendirmediği için hakkıyla teslim edemeyen profesyonellerin kişisel markasına zarar veriyor. Hepimizin, zaman, enerji ve diğer kaynakları sınırlıdır. Seçici olmak, bu kaynakları en etkili şekilde kullanmanızı sağlar. Sadece en uygun fırsatlar üzerine odaklanarak, kaynaklarınızı maksimize eder, yaptığınızın işi daha çok sahiplenir ve daha büyük etki yaratırsınız.
Kısacası, kişisel markalaşma sürecinde seçicilik ve odaklanma, kişisel değerlerinizi kariyerinizin merkezine koymak, markanızın bütünlüğünü korumak, uzmanlık alanınızda derinleşmek, değerinizi artırmak, ağ kalitenizi yükseltmek ve kaynaklarınızı etkili şekilde kullanmak için kritik bir rol oynar. Kendi markanızı bilinçli bir şekilde yönetmek için hangi fırsatları kabul edeceğinizi ve hangilerini reddedeceğinizi bilmeniz, profesyonel başarıya ve sektörünüzde saygınlığa giden yolda önemli bir adımdır. Bu yaklaşım, sizi alakasız, zamanınızı ve enerjinizi tüketen faaliyetlerden uzak tutar ve kariyer hedeflerinize ulaşmanıza odaklanmanızı sağlar.
Kişisel markanızı geliştirirken seçicilik ve odaklanma, size sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda bireysel olarak da büyük bir güç verebilir. Bu yaklaşım, sizin kendi benzersiz yönlerinizi, hedeflerinizi ve değerlerinizi ön plana çıkararak, hem kariyerinizde hem de kişisel yaşamınızda anlamlı başarılar elde etmenizi sağlar hem de iş-özel hayat arasında sağlıklı bir denge kurmanız için gerekli alanı yaratır. Kendi markanızı bilinçli bir şekilde yönetmek ve pazarlamak için hangi fırsatları kabul edeceğinizi ve hangilerini reddedeceğinizi bilmeniz, profesyonel başarıya ve sektörünüzde saygınlığa giden yolda önemli bir adımdır. Bu yaklaşım, sizi kişisel markanızla alakası olmayan, zamanınızı ve enerjinizi tüketen faaliyetlerden uzak tutar ve kariyer hedeflerinize ulaşmanıza odaklanmanızı sağlar.
Comments